"Zordur Fatsa'da Yaşamak"

"Küçük yerlerde yaşamak, sanıldığının aksine zordur.
Küçük yerlerde gerçekler, kolay kolay zemin bulamaz.
Bir başbakan ekranlara çıkıp, tüm ülkeye derdini anlatabilir.
Fakat bir muhtar, köy meydanında üç-beş kişiye sözünü geçiremez.
Fatsa’da da böyledir.
Bu anlamda zordur Fatsa’da yaşamak…
İlişkilere yön veren daha çok riyakârlıktır.
Hoş davranırlar, güler yüz gösterirler, yakından ilgilenirler…
Ama arkandan en acımasız sözleri yine onlar ederler.
Böylesi kaygan zeminde tutunmaya çalışırsın.
O nedenle her an tetikte olacaksın… Ne olur, ne olmaz…
Mesela “Filancı seni çok seviyor” derler.
O an anlayacaksın ki; “filancı” senden nefret ediyor.
Zordur Fatsa’da yaşamak…
Elinde gücün olduğunda, kapılar ardına kadar açılır.
Ta ki; gücünü yitirinceye kadar…
“Filancı” için, o güne kadar bir değer olduğunu zannetmenin travmasını yaşarsın acımasızca…
Hele de saflığın doruklarındaysan, düşüşün pek yaman olur.
Ardından sinema tekniğiyle geriye dönüş yaşarsın.
Film şeridi, tüm detaylarıyla gözünün önünden geçmeye başlar.
Acırsın, yanarsın filancıyla yaşadığın lanet geçmişine…
“Aşkınız” bir şekilde bitmiştir.
Ama sen neden bittiğini asla öğrenemezsin.
Çünkü bunu sana açıklayacak “mert” biri yoktur karşında…
Zordur Fatsa’da yaşamak…
Ahtapotun kolları o kadar uzundur ki…
Nereye gidersen git, o kolları mutlaka görürsün.
O nedenle söylediğin doğrular, ahtapotun kollarına çarpıp geri döner.
Sen, sen ol küçük yerlerde büyük laflar etme…
Fatsa’da tiyatroymuş, sanatmış, etkinlikmiş…
Bunları boş ver.
Sosyal, kültürel yaşammış, bilmem neymiş…
Sana ne bunlardan?
Sözlerin, filancının görüşlerine uymuyorsa ağzını dahi açma…
Zordur Fatsa’da yaşamak…
Cennet gibi duruşuna aldanma…
Yeşiline, mavisine, mis gibi havasına aldırma…
Yeri geldiğinde tüm bu nimetleri zehir ederler sonra…
Bu saatten sonra memleketini çok sevmek yetmez.
Dizini kırıp, oturacak ve sıradan insanlar gibi yaşayacaksın burada…
Büyüğünü, küçüğünü bileceksin.
Öyle havadan gitmek yok.
Zordur Fatsa’da yaşamak…
Bedeli ağırdır.
Dönüp bakın geriye…
Nice cehaletlere sahne olmuştur Fatsa…
Ağır bedeller ödetmiştir kendisini sevenlere…
Buna rağmen bu bedelleri ödeyenlerin gıkı bile çıkmamıştır.
Ve öyle seversin ki Fatsa’yı…
Ondan gelecek belayı, nimet diye görürsün âşık misali…
Sana aydınlık yarınlar sunmasa da, ölesiye seversin Fatsa’yı…
Zordur Fatsa’da yaşamak… HOŞÇAKALIN"

Zekeriya Eruzun