1 Kas 2017

Dilencilere Neden Para Vermeyelim?



Dilencilere neden para vermeyelim?


3 tip dilenciyi gözüme kestirdim.


1- ışıklarda duranlar.
2-kalabalık bir sokağın kaldırımında duranlar.
3-cami önünde duranlar.

1- ışıklarda duranlar.

1 trafik ışığı normal bir trafik akışının olduğu yolda yaklaşık 5 dakikada 1 kez kırmızı yanıyor. Aslında daha kısaları da mevcut ama örneğimiz bu. Kırmızı ışığın yanma süresi yaklaşık 20 sn. daha uzunları da mevcut.

1 kişi trafik ışığı 1 kez kırmızı yandığında en az 2 lira toplayabiliyor. Daha da fazla toplayanları mevcut.

5 dakikada :2 tl
60 dakikada: 24 tl
günde 10 saatte: 240 tl
1 ayda: 7.200 tl

2- Kalabalık bir sokağın kaldırımında duranlar.
önünden dakikada 50 kişi geçiyor ve bunların yalnızca 1 tanesi 1 lira veriyor. Başarı oranı: %2

1 dakikada :1 tl
60 dakikada: 60 tl
günde 10 saatte: 600 tl 
1 ayda: 18.000 tl

3-Cami önünde duranlar
2. hesapla neredeyse aynı, ancak erkekler için zor. zabıta falan hikayeleri. başarı oranı düşük. ama hesap aynı.

1 dakikada :1 tl
60 dakikada: 60 tl
günde 10 saatte: 600 tl 
1 ayda: 18.000 tl

Üstelik cuma günlerinin daha bereketli geçeceği kesin.

Şimdi dostlar, soruyorum size? Bu trafik ışıklarında dilenciler, bu cami önlerindeki teyzeler, sokaklarda sabahtan akşama kadar oturan eli kolu sağlam insanlar neden dileniyor?

Ya da başka bir soru; dilenciye para veren enayiler olmasa nasıl para kazanacak bu şerefsizler?


28 Eyl 2017

Yemin Ediyorum ağam bizimle eğleniy

Değerli takipçilerim;

Sürekli olarak vergi artışını eleştiriyorsunuzdur ama bakın sayın bakanımız ne güzel açıklamış:


"Örneğin bu sene 500 TL MTV ödemiş bir vatandaşımız, aslında bu da iki taksitte ödeniyor, 250 250 ödeniyor, Gelecek sene hiçbir müdahale yapmamış olsaydık bile 575 lira olacaktı.

Dolayısıyla yaklaşık olarak 2 takside bölecek olursak yine yaklaşık 32,5 lira filan fazla ödeyecekti 2 taksitle. Şimdi biz ne yaptık burada bir yasal düzenleme yaptık ve yeni bir tarife ürettik.

Dedik ki kanuni tarife budur. Burada da doğru bir oran ifade ediyorum. Bu oranı ifade etmem lazım. Vatandaşa yanlış bilgi verecek halim yok.

Diyoruz ki MTV’de yeni bir tarife ürettik. Bu tarifeye göre rakamlar bunlardır.

O rakamlarla önceki rakamları kıyasladığımızda bir artış oranı çıkıyor. Bu sene 500 lira ödedi gelecek sene 575 lira ödeyecekti, Şimdi vatandaşımıza diyoruz ki 700 lira öde…"

Ya bu kadar basit işte:

500 ödüyor
575 ödeyecekti
700 ödeyecek

Bitti bu kadar kolay ve net.

Buda benim aklıma gelen:


25 Eyl 2017

Elmastan Değerli Bir Eğitim Sistemi!



Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın beyanatının tam hali şöyle: ''bizim doğalgazımız, petrolümüz, elmas madenimiz yok ama elmastan değerli bir eğitim sistemimiz var ''. :)


Eğitimin hali ortada, ben ortada elmas falan göremiyorum. Dünyaya akp kurmayları ile aynı gözlükler ile bakmadığımız ortada, bizim bakıp teneke olarak gördüğümüzü onlar elmas görüyor. Mevcut eğitim sisteminin henüz kömür aşamasına bile gelemedi ve bu zihniyet devam ettiği sürece de geleceğini düşünmüyorum.



240.000 imam hatiplinin 200.000 tanesi üniversite sınavlarında döküldü. Ne çocuğumu imam hatip okullarına yollarım ne de başkasını elimde olsa yollatırım. Fakat burada kayıp bir nesil yetişiyor. 200.000 tane çocuğun geleceği ile oynandı. Devlet bu çocukları imam hatiplere teşvik etti ya da mecbur bıraktı. Göz göre göre yüz binlerce gencin geleceği yok ediliyor. Bu insanlar yarın öbür gün bizim çocuklarımız ile birlikte aynı toplumda yaşayacaklar. Tehlike çok büyük, üniversite her şey değildir lakin bu çocukların hurafeler ile çağ dışı bilgiler ile dolmuş beyinleri ne ülkeye ne de kendilerine fayda getirir. Beni en çok korkutan bu imam hatipli başarısız nesil ve ilkokula bile gitmeyen sokaklarda dolaşan yakın gelecekte sayıları milyonları bulan Suriyeli çocuklar. 20 yıl sonra bu çocuklarda başımıza büyük sorunlar açacak.

Kaynak:

1 May 2017

Yürürken Para İsteyen Dilenciler!




Son zamanlarda çığ gibi büyümüşlerdir. Her yerden biri çıkıyor yanlış anlama dilenci değilim ama otobüse bincem yok kitap alcam yok efendim açım. 

Haberlerde ölen bir dilencinin hesabından milyon liralar çıktığını duyduğumdan beri prensip olarak dilencilere para vermiyorum. Böyle dilenci değilim ama para ver diye dolaşan tiplere de vermiyorum. Daha önce para verdiğiniz kişi yarım saat sonra sizi görse eminim yine aynı yalanla para isteyecektir.

O yüzden ben genelde böyle gelip para isteyenleri hiç konuşmadan pas geçiyorum, çok ısrar eden olursa da "bakayım bir saniye" diyerek önce bir umut veriyorum. Tabii bunu duyunca suratlarında "nasıl kekledim ama kerizi" gibi bir ifade oluşuyor, sonra yavaş hareketlerle ceplerimi kontrol eder gibi yapıp "maalesef hiç bozuk yokmuş" diyorum. Bunu duyunca genelde suratları düşüyor ve ben de keyifle yoluma devam ediyorum. :)

9 Şub 2017

Diren 29



Önce kelam vardı, sonraysa mirkelam. Mirkelam bu yüzden ben gece ben diyerekten sokakta siyah takım elbise ile tabakhaneye birşeyler yetiştirecekmiş gibi koştururdu ki şöyle bir geriye baktığın vakit 15 sene geçmiş. 15 sene bu çocuk oyuncağı değil.

Peki 29 sene, çocuk oyuncağı mı? Hayır o da değil. Peki ne demektir 29 sene? Birileri için mikroskobik bir zaman ama bu yaşta olan biri için bir değil bir kaç ömür.

Gelişen teknolojiler sayesinde yaşama alışkanlıklarının çok hızlı değiştiğinden dem vuracak değilim. Hele ki bu çağda en kabadayı bir olgunun 5 sene ömrü olduğunu falan filan hiç söylemeyeceğim gerek yok.

29 yaş 20'li yaşların aralık ayıdır. Kişinin üçüncü milenyumundan önce ki yılbaşı hazırlıklarıdır. Artık işlerinin yoluna koyması gerektiğini ve ihtiyarlık çanlarının çalındığı bir yaştır.

Nesnelere ve olgulara kafa tutmaktansa boş ver abi dalgana bak denilip bir gözü kapalı yaşamaktır. Aptallara kendi haline bırakıp yoluna devam etmektir.

Deneme yanılmaların son kıvılcımlarının çakıldığı insanın artık sınırlarını ve yeteneklerini iyi bildiği ve bunları esnetmektense sadece korumaya başladığı yaştır 29 yaş.

Hayatın bir yaz tatilinden daha kısa olduğunu ne ihtiyar ne de çok yaşlı olunmayan bu yaşta lükslerdense sadece ihtiyaçları gidermek için yaşar insan oysa.

Bütün kapılardan geçildi gidebilecek heryere gidildi, bütün meyler içildi kazanıldı kaybedildi kaybedilenler geri alındı tekrardan gönül rızasıyla kaybedildi vesaire vesaire.

Denilebilecek daha birşey yok; Seni diğerlerinden farksız yapmaya tüm gücüyle gece gündüz çalışan bir dünyada, kendin olarak kalabilmek, dünyanın en zor savaşını vermek. Bu savaş başladı mı, artık hiç bitmez..

21 Oca 2017

Kültür Bakanlığı'nın 500.000 TL destek verdiği film!


Özeti yok kısaca içinde vergimizin olduğu o 500.000 TL haram olsun! frangmanı izledikten sonra ciddi yorum yazmak istiyorum ama bi gülme geliyor yazamıyorum. Kısaca belirtmek istiyorum, henüz gösterime girmeden meb tarafından tüm öğrencilere de tavsiye edilen, kanal 7 ve samanyolu filmleri tadında, çoluk çocuklardan da benim nazarımda uzak tutulması gereken, gitmesek te sağolsunlar vergilerimizle de gitmiş kadar olduğumuz filmcik.

Bu kalitede bir filmi bana 50.000 TL verirlerse çeker, 40.000 TL'i cebe atarım. demekki buradan birileri 490.000 TL cukkalamış. hamdolsun bugünde biz vergi vermeye doyamazken birileri de almaya doyamıyor..

Yazık.. o paraya ökküz alırdık ökküüüz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Ara